AVUÇLARIMI HER AÇIŞIMDA BİR DAMLA DÜŞER ANLIMIN ÇATISINA
DUANIN KIBLESİDİR GÖKYÜZÜ
Avucumda Gül-i rânâ
Rüzgâr savurdu kapına dek
Ey falanca çiçeklerin falanca kokuları
Rüzgârın çıkardığı hışırtıdan neden ürkersiniz
Gece serinliğinde sesi kısılan öfke, korku
Her şey
Daha silik daha beyhude
Ah benim gece çıkan gök pınarım
Denize düşer düşer kaybolursun gün gelince
Birazdan gün gidecek gecenin serinliğinde kar tanesi gibi düşeceksin
Çiçeklerin yapraklarına
Giderek azalıyor gece
Geçiyor içimden tüm siyahlar beyazlar maviler
Ah bu kar tanesi
Bu şehir
Etraf, darmadağın içim
Gecenin serinliği
Bir ses, haykırış
Belki bir çağırış
Gök kubbe
Kapanmış kapıların kapanmayışı
Çaresizliğin çaresi
İçimdeki deniz, büyüyen bir coşku
Gün doğmadan
Uyanın ey çiçekler uyanın
Hayyalesselah hayyalesselah