Merhaba. Ben doğrucu Haydo.
Hani dokuz köyden kovulan, dokuzundan tekrar çağrılan.
Zalimin kıydığına değil, zalimin kendisine ağlayan.
Dünyanın bütün günahını omuzunda taşıyan.
Nefsine maruz, nefsinden rızası olmayan.
Önce sevilmeyen, sonra en çok güvenilen.
Tuttuğunu koparmakla mahir ama kopardığından utanan.
Gülmeyi severken çok gülmekten korkan.
Aklı erdiğinden beri hakikate cevap arayan.
Müziğe aşıkken şakşak tınısından korkan.
Ağlamaktan helak olurum diye korkan.
Üzmekten korkan.
Korkmaktan korkan.
Ben doğrucu Haydo.
Dört doğrusu hep yanlışa gebe olan.
Yanlış bildiğine yanlış denmeyen.
Yanlışlarımı eritsin doğrularım derken, kırk beş kiloya düşen.
Ben yalancı Haydo, yerli olanından.
Lüks ve israfa isyan edenden.
Fiyakayı üye olduğu cemiyette, vakıfta aramayandan.
Mısırda idam edilen gencin gıyabi cenazesinde en ön safta durandan.
Düzenin adamı olmayan.
Adamı düzene sokandan.
Ayıya dayı dememek için, kendi köprüsünü inşa edenden.
Konu komşusunun, ahbabının fakirliğiyle övünen.
Sohbet meclislerinde bulunmayı vuslatı alnından karışlamış sayan.
Ben doğrucu Haydo.
Kusursuz değilim.
Mühleti doldurmakla meşgulüm.
Yaptıklarım ve yapamadıklarım için sorulacak sualler için beklemekteyim.
Er ya da geç öleceğim.