Korkuyorum, Korkmasam mı | Panik 6.Sayı

senin geçtiğin yolların ardından bakarken

gözlerim doluyor

kayboluyorsun

kaybolduğun yollardan geçerken
kokun boğazımı düğüm düğüm ediyor

nefes almak neydi, ne içindi unutuyorum zaman kavramı denilen şey

ilerlemeyi kesmiş vaziyette

ve

hayatı ciğerlerime zindan ediyorum

bir daha geçme tatlı ve zehirli kokunla bu yollardan

gözlerinin beni hangi asırda sürgün ettirdiğini unutturma bana kalemimi ağlatıp dertlerini kulağıma fısıldatma

süründürüp ağlatma beni kelebeklerin geçtiği yollarda

dik yokuşun sonundaki minik evimi yıkma uçuruma bir kağıt parçası gibi fırlatma

gözlerimde dizdiğim kitapları

gözlerinden, gözlerime hücum eden alev parçalarıyla kül etme şarkının en sevdiğim nakaratı olup

kuş cıvıltısı kadar duru şarkımı unutturma bana. gözpınarlarımı hüzünle sarsma

bırak mutluluktan çatlasın gözpınarlarım

bırak balıklarım senin gökyüzünde yüzsün

gözlerini yüzümde gezdirdiğini hissetmemek ölüm gibi o kadar güzel, o kadar iç ısıtan ışıltısı var ki

yıldızlar, gülümseyince kısılan gözlerini görse kendi ışıklarından utanır

gökyüzü gözlerini seninle değiştirmek ister

işte o yüzden korkarım gözlerine bakmaya

ki zaten bir kere dahi olsa bakmam, bakamam… bakmadan yüreğimi yakan gözlerin,

gözlerinden yüreğini seyre dalarsam alev olup küle dönüşürüm.

onun için senin tünellerinden geçmeden milyonlarca kez fenerimin pillerini kontrol ederim,

korkarım tam yol ayrımına varınca ışıkları kesip beni boşluğun çıkılmaz uçurum sokaklarına itersin aşk ile sevginin arasında kaldım, aşkla sevginin veya kokunla ölümün arası yine çıkmaz sokakların değil midir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz