Kültür Emperyalizmi Bağlamında Hollywood Sektörü

Sinema bir görsel aktarım biçimi olarak günümüzün en büyük anlatısına sahiptir. Kültürel emperyalizminin destekleyicilerinden biri olan bu sektör bazı devletler için yumuşak güç faktörü olarak yer almaktadır. Bu devletlerden biri de Amerika Birleşik Devletleri’dir. Yüz yılı aşkın bir zaman diliminde bu sektörde liderliğini devam ettiren Amerika, hala bu alanda kimseye birincilik unvanını vermemektedir.

Bu bağlamda öncelikle ele alınması gereken kavram “kültür”dür. Eğer bir toplumu, savaş veya sömürgecilik faaliyetleri ile yenemeyecekseniz bunu kültür eksenli yapmanız gerecektir. Bu konunun en büyük örneğini ise Amerika’da görmekteyiz. Film, dizi, belgesel ve dijital platformlarıyla bunun liderliğini yaparak diğer ülkelere bu kültürel ürünleri başarılı şekilde satmaktadır.  Bir toplumun değer yargılarını, örf adet ve geleneklerini kökünden bir değişime tabii tutmak isterseniz öncelikle kültürel bir erozyona uğratmanız gerekmektedir. Bu duruma birçok örnek verilebilir. Netflix platformu bunu çok iyi şekilde başarmaktadır. Platform, vermek istediği mesajı film veya dizileri içerisine yerleştirerek izleyicileri adeta bir manipülasyona maruz bırakmaktadır. Bu platform günümüzde dünya internet verisinin %17’sine sahiptir. Yani bu platforma pastadan ne kadar büyük bir pay düştüğünü ve ne kadar büyük bir sermayesinin olduğunu düşünmek hayal değildir.

Günümüzde teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlemesi kitle iletişim araçlarının önemini arttırmıştır. Radyo, televizyon, sinema gibi sektörler büyük adımlar atmıştır. Telefonlarımızda yer alan uygulamalar istediğimiz yerde film ve dizi izleme imkânı sağlamaktadır. Bu tür kolaylıklar insanların sorgulama yetilerinin körelmesine neden olmaktadır. Hızlı tüketim toplumunda bizlere diziler ve filmler yetmez duruma geldi hatta bir gecede bütün bir sezonun bölümlerini izler hale geldik. Bir filmin içine konulan ürün yerleştirme sayesinde markalar kârlarını daha çok artırır hale geldi. Filmlerde gördüğümüz müzikleri sevmediğimiz halde müzik listelerimize ekler olduk. Bu dayatmalarla sektör, başarılarının farkına varmış ve bu alana daha çok yatırım yapmaya başlamıştır. Özellikle Netflix platformu Türkiye’de büyük bir beklenti içerisine girdiğinden peş peşe dizi projeleri yayınlamaya başlamıştır. Koronavirüs sürecinde kârını artıran Netflix daha çok üye kazanır duruma gelmiştir. Böylece daha önce bahsettiğimiz kültürel erozyon başlamıştır. Kültürel kodlarda var olmayan durumlar özenir hale getirilmektedir. Bu durumdan en çok etkilenen kitle ise gençlerdir. Hollywood sektörü, Amerika sanayisinin görünmeyen dişillilerinin en temel dayanak noktasını oluşturmaktadır. Propaganda aracı olarak Hollywood sektörü büyük kâr marjına sahiptir. Sektör yıllık 100 milyar dolar gibi büyük gelir elde etmektedir. Diğer ülkelere sattığı film, reklam ve ürünlerden çok para kazanmaktadır. Buna en güzel örnek olarak Star Wars serisi örnek verilebilir. Filmin hayranları filmdeki karakterlere, Star Wars’un simgelerinden ışın kılıçlarına, filmdeki uzay araçlarına ait oyuncaklara, maskelere ve legolara büyük ilgi duymaktadır. Bu duruma bir de elektronik oyunlar, TV hakları ve lisans gelirleri de eklenince filmin yaratması beklenen ekonomi 9,6 milyar dolara ulaşmaktadır. Örnekte görüldüğü gibi sadece bir filmin nasıl büyük bir pazar payı oluşturduğu anlaşılmaktadır.

Propagandanın tanımına bakacak olursak; propaganda, belli bir fikir ve davranışın kökenini, bununla ilgili çıkarı, kullandığı yöntemleri, yaymak istediği içeriği ve benimseyenlerin karşılayacağı sonuçları göz önünde tutarak, bu hususlardan birini, bir kaçını veya hepsini gözetmek suretiyle onu yayma ve kabul ettirme gayretidir.

Hollywood sektörü en iyi propaganda araçlarına sahiptir. Gösterişli evler, arabalar ve özendirici aktörlerin hayatları ekranlarda gösterildiğinde kitle tarafından tüm bunlara sahip olma dürtüsüne neden olmaktadır. Tüm bu faktörler, aslında izleyicilere sübliminal bir şekilde aktarılmaktadır. Verilen propagandanın doğru olup olmaması da önemli değildir. Doğruyu vermek zorunda olmayan propaganda izleyicilere yanlış bilgiler vererek izleyicileri kendi doğrularına yönlendiriyor olabilir. Bu duruma bir örnek verilebilir: Amerika, Vietnam Savaşı’nda hem ekonomik hem de askerlerin ölümü sebebiyle büyük kayıplara uğramıştır. Büyük bir çöküntüye giren Amerika Birleşik Devletleri çareyi Hollywood sektörüne çektirdiği filmlerde bulmuştur. Rambo filminde Vietnam Savaşı kaybedilmesine rağmen, kendini savaşın galibi olarak gösterip kendi kamuoyunda aklamaya çalışması bu durumu açıklayan en iyi örneklerden biri olabilir.

Sektörü elinde tutan medya kuruluşları da önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Amerika topraklarından büyük öneme sahip olan “locafaaliyetleri” bu sektörün can damarını oluşturmaktadır. Büyük şirketlerin bu faaliyetleri fonladığını düşünmek yanlış olmamaktadır. Yahudi locaları özellikle bu alanda çok büyük bir etkiye sahiptir. Filmlerde, dizilerde veya II. Dünya Savaşı temalı filmlerde Holokost içerikli bir senaryo görmemek mümkün değildir.

Bu fikri destekleyecek bir anekdota yer verelim. Orgeneral Kemal Yavuz’un Amerikalı bir generalle yaptığı bir konuşmada “İsrail’in Ortadoğu politikaları ile ilgili eleştirilerinizde tamamen haklısınız. Ama ABD’nin bu konudaki bir gerçeğini de bilmelisiniz. Amerika’da devlette ve hatta özel sektörde hiç kimse, Başkan dâhil, İsrail’in politikalarını körü körüne desteklemedikçe sandalyesinde kalamaz. Çünkü Amerika’da insanları yöneten iki güç odağı mevcuttur; paranın ve medyanın (yazılı ve görsel basın ve sinema) patronları. Bu iki güç odağı da Yahudilerin elindedir”. Anlaşıldığı gibi Amerika topraklarında büyük bir güce sahip olan Yahudiler loca faaliyetlerinden geri kalmayıp sektörü ellerinde tutarak sektörün liderliğini sürdürmektedirler.

Sonuç olarak, kültürel emperyalizm bireylerin öz kültürünü dezenformasyona uğratarak gelecek nesillerin sosyolojik olarak kendi benliklerini kaybedeceği bir duruma yol açacaktır. Bu konuda bireylere düşen görev ise durumun ehemmiyetinin farkında olmalarıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz