siyah zeytinliklerin ardında
narlık
sana bakıyor
gözlerine hicaz sıcaklığında
türkü söylenirdi
dökecek
ezgilere hayat şeridi metası ile bakan
ekmekçi çocuk
başının üstüne koyduğu
fikirleri
ayağı takılıp düşecek sarhoş
kafasını sıkıştıracak muhabbet kuşu
pirinç ayıklayan kadınlar akşama
bulgur yapacak
kaybettikleri taşın yerine
para koyacak çocuklar
gözlerine lütufkar
destan yazılırdı
günler sanayileşmiş
sıcak
sen yaşıyorsun
üstelik Malcolm X manifesto
okurken vuruldu
fail i meçhule karış
istemem
hapishaneler soğuktur bilir misin ?
hücredeysen üstelik
kıpkırmızı eylersin zeytinleri
ne me lazım
zam gelir
yepyeni bir deklarasyonla
ölüler beş yüz kırk döner mezarlarında
yürüyorsan Bandırmada
aman diyeyim
kiralık katil gibidir
deniz
çıkmışsan Toroslara
aman diyeyim
açma gözlerini
“ve celle senauk”
ne me lazım