“İsteyerek, arzu ederek, kurallara uyarak, muhtemel bazı riskleri de göze alarak ve daima daha ileri gitmek üzere yapılan adali çalışmalardır. Bu çalışmalar; cesareti, iradeyi, sebatı, soğukkanlılığı, dayanıklılığı, aynı zamanda ahlakı geliştirmektedir.”
Tarihte Modern Olimpiyatın kurucusu olarak bilinen Baron Pierre de Coubertin böyle tanımlıyordu Olimpiyatları. Başlangıç tarihi M.Ö 776 senesine kadar uzanan Olimpiyat oyunları, tarihi itibariyle en eski organizasyon özelliği taşır. Olimpia yöresindeki M.Ö. 776 senesinde kazılar sonucu ortaya çıkan bulgular, bu yörede çok daha önce yarışmaların yapıldığını göstermiştir.
Olimpiyat Oyunları, ilk olarak 1896 yılında Yunanistan’ın Atina şehrinde düzenlenmiş olsa da Olimpiyat programında yer alan sporların tarihi bilinememektedir. Yüzyıllardır yapılan sporlar, etkileşim içinde olan Mezopotamya, Anadolu ve Ege yörelerinin ortak bir değer oluşturması neticesinde günümüze kadar gelmiştir.
İçerisinde birçok önemli vakalar barındıran, ana teması kardeşlik ve barış olan Olimpiyat Oyunları, unutulmaz sahnelere şahitlik etmiştir. Bunlardan en çarpıcı olanı,1936 Berlin Olimpiyatlarında Jesse Owens’ın, stadı Hitler’e dar etmesi olmuştur. Hitler, büyük propagandalarla övdüğü Alman ırkına çok güveniyordu. Fakat 4 Dalda altın madalya kazanan Owens, Hitler’in ırkına olan güvenini sarsmış ve Hitler’in stadı terk etmesine sebep olmuştur.
Yine 1968 Meksika olimpiyatlarında ırkçılığa maruz kalan oyuncular damgasını vurmuştu. 1960’lı yıllar kitlesel grevlere, boykotlara ve sokak eylemlerine sahne olmuş, ABD’de siyahilerin ırkçılığa, baskıya ve sömürüye karşı verdikleri hak mücadelesinin en çetin yılarıydı. 1965’te Malcolm X’in ve 3 sene sonra Martin Luther King’in öldürülmesi sporcular da dahil bir çok insanı eyleme zorlamıştır. Tommie Smith, John Carlos de bu eylemlere destek veren isimlerdendi. Amerika adına yarışan siyahi atletlerin kendi ülkelerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeleri onları bu protestoya yönlendirmişti. Ödül töreni başlar, dereceye giren iki siyahi atlet Tommie Smith ve John Carlos yoksulluğu sembolize etmek için kürsüye yalın ayak çıkar, ABD ulusal marşı çalmaya başladığında ise siyah eldiven geçirdikleri ellerini yumruk yaparak havaya kaldırırlar. Bu protestodan sonra kendi ülkelerinde linç görmeye devam ederler.
Olimpiyat Oyunlarının tarihi kadar bayrağı da dikkat çeken ayrıntılar taşıyor. Bayrakta bulunan üçü üstte ikisi altta yer alan beş halka, her ulusun bayrağında mevcut olan mavi, sarı, siyah, yeşil ve kırmızı renkler kullanılarak yapılmıştır. Üsttekilerden sol kenardaki mavi halka Avrupa’yı, ortadaki siyah halka Afrika’yı, sağ kenardaki kırmızı halka Avustralya’yı, alt sağdaki yeşil halka Amerika’yı ve soldaki sarı halka Asya’yı temsil eder.
Olimpiyat Oyunları tarihinde ülkemiz de önemli başarı kazanmıştır. Ama bunlar maalesef sınırlı alanlarda kalmıştır. Türkiye’nin rüştünü ispat ettiği en büyük branşlar halter ve güreştir. Liderliği toplamda yirmi sekiz altın madalya ile güreş dalında, sekiz altın madalya ile halter branşı takip etmektedir. İlk madalyasını 1936 Berlin Olimpiyatları’nda kazanan Türkiye, en büyük başarıyı Naim Süleymanoğlu ile almıştır. Üst üste üç turnuvada altın madalya getiren Süleymanoğlu Türkiye için büyük bir övünç kaynağı olmuştur. Süleymanoğlu Türkiye’ye gelmesi ise dünya gündeminde büyük yer bulmuştur.
