Hislerim halı altına süpürülmüş birkaç tozdan ibaret sanki
Bir paragrafın başında terk edildim, sayfa sayfa kesildim
Sayfanın kenarına bir güneş çiziyorum yine
Güneşli havalarda tüten bir baca ekliyorum
Bilirsin Maviş Anne benim dumanım hep soldan tüterdi
Sahi ben ne zaman büyüdüm?
Ne zaman bıraktım çöp adam çizmeyi
Şimdi duvar dibinde oturmuş bir adam çiziyorum
O duvar dibinde oturan benim Maviş Anne
Üzerim toz toprak
Bilinmezlikler diyarından geliyorum
Dünyanın yükünü omuzlarıma yüklediler
Oysa ben 45 kiloyum
İnsan kendi ağırlığının en fazla üç katını taşırmış
Ben bu yükün altında eziliyorum
Konuşursan geçer diyorlar
Konuşmak istediğim an boğazım düğümleniyor
Bilirsin benim ağladığım pek rastlanır bir durum değil
Olmadık yerlerde gözlerim doluyor
Sevdim Maviş Anne
Hiç olmayacak birini
Aslında hiç olmamış birini sevdim
İnsan tanımadığı birini
İnsan bir hayali sever mi?
Ben sevdim
Omzumda kavuşamamanın acısı
İçimde söylenmemiş sözler var
Onu gördüğüm her günü kârdan sayıyorum
Kendimce anılar biriktiriyorum
Bakıp ağlamalık
İnsan hep özler mi? Aynı insan hep özlenir mi?
İnsan yakınında olanı özler mi? Ben özlüyorum
Bırak beni Maviş Anne, hiç olayım
Bırak beni yerle bir olayım
Sen hiç kalbini ellerinle sökmeye çalıştın mı?
Ben denedim
Yastık ıslatan gecelerim var artık
Paramparçayım
Ah Maviş Anne!
İnsan hep olmazlara gider bilirim de
Ben niye ona gittim?
Benim yollarım yokuştu
Gelmeyeceğini bile bile sevdim
Seviyorum diyemediğim gün bir çiçek ektim
Çiçeğe onun adını verdim
Her sabah ona günaydın dedim
Hiçbir şey ummadan bekledim
Hiçbir şey ummadan beklemek miydi aşk?
Sahi neydi aşk?
“Elbisene sıçrayan şeydir aşk” diyordu bir bilgin
Bulaştıkça bulanırsın ama çirkin görünmezsin
Galiba tam olarak buydu aşk
Kendine kızıp kendini sevmekten ibaretti
Kaçtığın bedenine sarılmaktı
Herkesin aradığı, anlamaya çalıştığı
Üzerine şiirler yazılan aşk neydi?
Mevlânâ, Şems’ine;
“Aşk tek varlığım ve tek yokluğum
Yaram ve merhemim
Kazanamadığım ama hep kaybettiğim. Evet, buydu aşk!
Özledim Ey Şems özledim.
Çık gel Allah aşkına!” diyordu.
Galiba aşk buydu
Bir türlü kavuşamadığın
Kavuşmaya doyamadığın
Ah sevdiğim,
Bir Mevlânâ değilim bilirim Ama bil ki ben de beklerim…