Ahmet Yüksel Özemre | Panik 4.Sayı

Türkiye’nin ilk atom mühendisi olan Ahmet Yüksel Özemre 3 Nisan 1935’te Üsküdar’da doğar. Annesinin baba tarafı Konya Beylerbeyi ile beraber, Kanunî’nin Belgrat seferine katılıp Yugoslavya’ya giden tımar sahibi bir aile. Begoviç diye de bilinen annesinin baba tarafı aynı zamanda rahmetli Aliye İzzet Begoviç ile uzak akrabalar. Annesinin anne tarafı 470 sene evvel Grad şehrini kendi müfrezesiyle zapt eden Saray Bosna’da Gıradaşçeviç diye bilinen bir aile. Annesinin anne tarafı ve baba tarafı asker ve tüccar olan Özemre’nin baba tarafı Enderun’dan yetişmiş saray mensubu. Kimisi sarayın hassa alayın kumandanı olur, kimisi çuhadar başı olur. Bir dedesinin dedesi II. Mahmut’un çuhadar başı olur. Aziz Mahmûd Hüdâyî Dergâhı’nın  haziresinde medfun.

1954 yılında Galatasaray Lisesi’nden, 1957’de ise İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Fizik Bölümü’nden ve 1958’de ise Fransa Nükleer Bilim ve Teknoloji Milli Enstitüsü’nden mezun olur. 1969 yılında profesörlük unvanını alan Özemre İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Teorik Fizik Kürsüsü ve Matematiksel Fizik Anabilim Dalı başkanlıklarını 11 yıl yürüttükten sonra 1984’de uzun ve yorucu bir yöneticiliğin ardından Üsküdar’daki babadan kalma mütevazi dairesinde emekliliğini yaşar. Emeklilik deyince, öyle akşama kadar ‘boş vakit geçiriyor’ anlamında değil tabii. Zirâ o geçirdiği birçok rahatsızlığa rağmen çalışmalarını sürdürür ve bilhassa kitap çalışmalarına aralıksız devam ettirir. Pozitif, sosyal ve dini ilimler üzerine birçok makale ve raporu bulunan Prof. Özemre’nin hala üniversitelerde okutulan kitapları ve makaleleri bulunmakta.

Çekmecede Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurunu (TÜBİTAK) Bilim Kurulu Üyesi, TÜBİTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Merkezi kurucu kurul üyesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( TAEK) Başkanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Danışmanı ve Nükleer Santral Proje Koordinatörü gibi görevlerin yanı sıra Türkiye’yi NATO Bilim Komitesi’nde, OECD Nükleer Enerji Ajansı Yönetim Kurulu’nda, CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) Konseyi’nde ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde yıllarca temsil eder.

Türkiye Yazarlar Birliği kendisini 1996 yılında Üsküdar’da Bir Attar Dükkanı isimli eseriyle Hatrat Dalı’nda ve 1998 yılında da Prof. Dr. Toshihiko İzatsu’dan çevirdiği İbn Arabi’nin Fusüs’undaki Anahtar- Kavramlar baskılı çevrisiyle Çeviri Dalı’nda “Yılın Sanatçısı” ödülüne layık görülür.

Üsküdar Belediyesi Prof. Dr. Özemre’nin Üsküdar’a hizmetlerinden dolayı, 2002 yılında Çengelköy’de inşâ ettirdiği bir kültür merkezine Ahmet Yüksel Özemre Kültür Merkezi adı verilmiştir.

Ahmet Yüksel Özemre gözünde Üsküdarlı olmak:

‘’Üsküdarlı olmak evvelemîrde sahih olmaktır. Yâni ister mânen ister maddeten karşıdaki sizden bir şey beklemeden verebilmesini bilmektir. Benim çocukluğumda bütün Üsküdarlılar böyleydi. Bu sarayın Üsküdar’a vurduğu bir damgadır. Sehâvet damgasıdır. Yâni delisinden velisine kadar, edepsizinden belâlısına kadar bütün Üsküdarlılar sahihti. Burada çok külhanbeyi vardı ama hepsi edepliydi. Hepsi mahallenin namusunu korumaya gayret gösteren, ama kendilerine bir görev çıkartmayıp bunu baskı unsuru olarak kullanmayan edepli insanlardı. Herkesin birbirine karşı büyük bir edebi vardı. Herkes birbirini korur, saygı gösterirdi. Üsküdarlılık bu. Tek kelimeyle sehâvet şehriydi.’’

Üsküdar özlemi:

“Evlâdım ben Galatasaray Lisesi’nin yetiştirici sınıfında iken, 1.300 metre karşıda, Ortaköy’de iken bile  özlüyordum Üsküdar’ı. Bir gözüm hep Üsküdar’da oluyor.”

Ahmet Yüksel Özemre’ye sizin için ne yapabiliriz diye sormuşlar:

Bizim gayemiz kimseye yük olmamaktır. Ömr-ü hayatımda çantamı hiç bir talebeme, asistanıma, doçentime taşıtmadım. Paltomu katiyen hanımıma tutturmam. Hayatımda sadece, şimdi benim yerime kalan, Prof. Şehsuvar Zebitay iki defa pardösümü zar zor tutmuştur. Biz kimseye yük olmak istemeyiz. Onun için diyoruz ki bir dahaki sefer geldiğiniz zaman eliniz boş gönlünüz dolu geliniz.

Geç kendinden, etrafa bak; zahir bâtın her şey Hak;
Zât ü sıfat, cümle esmâ bir bütündür hoşça bak.
Eşyâ Hakk’ın aynasıdır, sen Cemâle ol müştak
Mazhar-ı bekabillâhdır Hazret-i Pîr Hüdâî. 
Üsküdar’da Bir Attar Dükkânı


Ahmet Yüksel Özemre 3 Nisan 1935 doğumlu
Vefatı 25 Haziran 2008
1954 Haziran Galatasaray Lisesi Fen Kolunu bitirir.
Şubat 1957 İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik- Fizik Dalını ( Lisans) tamamlar.
1958 Temmuz Instıtut National des Sciences et Techniques Nucleaires, Socloy ( Fransa)  “Fransa Nükleer Bilimler ve Teknoloji Milli Enstitüsü”, “Genie Atomque” yani Atom Mühendisliği dalında master yapar.
Kasım 1958- 1964 İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Teorik Fizik Kürsüsünde Asistanlık yapar.
30 Temmuz 1958 Türkiye’nin İlk Atom Mühendisi olarak tarihe geçer.
1961-1962 Notre Dame de Sion Fransız Kız Okulunda Matematik hocalığı yapar.
Kasım 1964 yılında Eylemsiz Doçent olur.
Haziran 1965 Kadrolu Doçent olur
Aralık 1969 Eylemsiz Profesör olur
3 Eylül 1973 Kürsü Profesörü olur.
3 Mart 1984 Emekli Kürsü Profesörü olur.
1986 yılında İstanbul Üniversitesi’nin Gümüş Üstün Hizmet Madalyası ve Beratine ödülüne layık görülür.
1992 İstanbul Üniversitesi “ Altın Üstün Hizmet Madalyası ve Berati” ödülüne layık görülür.
1993 yılı Gebze Sanayi ve İşadamları Derneği ( GESİAD) tarafından Özemre’ye Türkiye’de “Yılın İlim Adamı” ödülü verilir.
1993 yılı GESİAD Onur Üyesi ödülü verilir.
1992-2002 yıllarında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( TAEK) Danışma Kurulu Üyesi olur.
2003 yılında I.Üsküdar Sempozyumu Bilim Kurulu üyesi olur.
2004 yılında II. Üsküdar Sempozyumu Bilim Kurulu üyesi olur.
1956-2004 yıllarında çeşitli akademik ortamlarda, mahfellerde, derneklerde bulunur ve 250’den fazla konferans verir.
Özemre Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca dillerini bilirdi. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz