Altın Yağmur Sarısı | Panik 5.Sayı

Bir kelimeye birçok anlam yüklendi

Ağır geldi

Taşıyamadık omuzlarımızda..

Bir çocuğun yanağından süzülen gözyaşında gördüm

Acıyı, kederi, korkuyu ve anlamsızlığı

Başlayan bir G-ö-ç…

Göç etti, ettik, ettiler

Göç eden sadece bedenlerdi

Ruhlarımız, duygularımız göç etmeyi

Kabullenemedi…

Bir yolcu uğurlar gibi

Su yerine gözyaşı döküldü arkamızdan

Sığla ağacının yapraklarını dökmesi gibi

Savrulduk dört bir yana

Gayritabiî bir yolculuk bu.

Her attığımız adımda heybemizden umutlar döküldü

Belki…

Tekrar yeşerir umuduyla.

Ve körpe bir çocuğun gözleri konuşmaya başlar

Sessiz ama çığlık çığlığa

“Ben bir göçüm”

Denizin ortasında bir adada mahsur kalmış gibi

İğne atsan yere düşmez bir kalabalıkta yürüyor gibi

Bi o kadar yalnız, bi o kadar da kalabalık

Belki de…

Göç etmek sadece göçmen kuşlara kalmalıydı

En çok onlara yakıştı

Onlar için zor değildi farklı bir coğrafyaya göç etmek.

Benim heybemde sana da yer var güzel çocuk

Hiç dinmeyecek bir umutsun…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz