Bitmeyen Kitabımın Önsözü | Panik 9.Sayı

Bilmek gereken bu kadar şey varken dünyada, bence her şeyden önce değer bilmeli insan. Şöyle bir düşünüp bakınca geriye, öncesinde sahip olmadığımız ya da olamadığımız şeyler ne kadar değerliydi bizim için. Mesela yaptığımız iş, giydiğimiz elbiseler, oturduğumuz ev ya da sahibi olduğumuz araba… Onlara sahip olmadan ne kadar da yüceydiler bizim için ama şimdi…

Öte yandan eskiden sahip olup artık olamadığımız şeyler. Çocukluğumuz mesela. Herkes büyümek istiyordu. İşte büyüdük, ne büyük iş ama… Şimdi herkesin burnunda tütüyor çocukluğu. O son saklambaç oynadığı zamanı kim hatırlıyor ki mesela. Ben hatırlıyorum. Ebe olan hariç bütün arkadaşlar koşa koşa eve gitmiştik. O son ebe hâlâ bulamadı bizi. Herhalde çocukluğumuz o zaman bitti bizim. Sahi ne oldu o ebeye hâlâ arıyor mudur bizi?

Ya da annemiz, babamız. Kaybettiysek hele bir de onları, şöyle bir ağız dolusu anne, baba demek ne kadar da değerli bir şeymiş meğer. 

İlk bitirilen kitap, ilk ezberlenen şiir.

Aksam ezanında koşar adım dönülen evler.

Ailenin bir arada olması şartıyla kurulan yemek sofraları.

Şimdi kimse kitap okumuyor, şiir ezberlemiyor artık.

Yama yaptırılan pantolonları, bir yere takılıp da yırtılan kazakların derdine derman olsun diye düğmeciden alınan armaları, kimse bilmiyor. Zaman geçiyor hem de çok hızlı geçiyor ve geçerken de neler götürüyor bizden. Bugün hâlâ elimizdeyken sımsıkı sarılmalı yarının değersizlerine! Ciğerleri patlatırcasına dolu dolu nefes almalı, gülümsemeli, sevgiyi her fırsatta her canlıya göstermeli, bolca eğlenmeli, teşekkür etmeli ve özür dilemeli. Çok çalışmalı, çok paylaşmalı ve ertesi günler keşke dememek için çok çabalamalı, vesselam…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz