Sayruret içindedir gemi. Ben denizinde yol almaktadır. “Lik” ekinin bir geçidinden, teşekkül eder ben ve lik. “Artık demir almak günü”gelmiştir felsefeden. Öznel bütünlüğe giden bir gemi kalkar Doğu’nun limanlarından. Tasarımlar demetidir, her tözün rengi karışır dalgalı denize. Yolculuk başlar her bilincin edimlerinde.
Baudeliere’ın dizelerinin esansı, esintisiyle en elzem, en ilkel serüvendir insanın insanı olması. Thales’tir suyu ile evrilten felsefeyi. Heraklitos’tir ateşi ile dönüştüren, Gaia’dır toprağıyla kökleştiren, Re-Atum’un havasıdır hayata nefesi getiren, felsefeyi felsefe yapan yaşantıdır. Hiç bitmeyecek, hep bitecek nihai yolculuktur insanı yalnızlığa iliştiren, benler toplayan bir Venedik’tir.
“Yavaş olan ve dürtülmesi gereken bir atı andıran devleti yerinden oynatmak için Tanrı’nın tebelleş ettiği bir at sineğini kolay kolay bulamazsınız. Ben Tanrının devletin başına sardığı bir atsineğiyim, her yerde sürekli olarak üzerinize yapışır, sizi uyandırır ve kınarım. Varoluş gayem sizin miskin bedenlerinizin üzerine konarak hepinizi uyandırmaktır. Sizler kuyruğunuzu oynatıp beni uçmaya mecbur bırakmak suretiyle uzaklaştırmaya çalışsanız da ömrüm birinizin bedeninden yükselip bir diğerine konmakla nihayet bulacaktır. Benim gibi bir başkasını da kolay kolay bulamazsınız ve bu yüzden sizlere beni sakınmanızı ve Tanrı, size acıyıp benim yerime başka bir atsineği gönderinceye kadar öldürmemenizi salık veririm.”
Özgür kalbin belkemiği öğretisidir : “Kendini tanı…” Sokrates kendisi için bir atsineği olabilmiştir. İdam sehpalarından Atina Okuluna, şapellerden akademilere ben özdür. “Kendini tanı, o zaman evreni de tanıyacaksın.” der Sokrates. Yaygın bir Hindu inancıdır: Kendi tekil varlığını aşarak azman tini hissetmek. Mikro kozmostan makro kozmosa bir yolculuktur insanın, insanın yazarı olması neticesinde bilmeye yelken açan felsefesidir.
Keşiş, Usta Haryo’ya sorar: “Yol nedir?”
Haryo cevaplar: “Gözleri açık adamın kuyuya düşmesidir.” Berrak suda pür simasını görmesidir. İspanya’dan Mısır Piramitlerine hazinenizi bulmaktır. Bir hazine ki kendinizdir.
Yolun bir ucu da geçer illaki Sarıcaköy’den yüreğine od düşmüş yüce gönülden:
“İlim, ilim bilmektir.
İlim kendini bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır.”
Sen ki ilim yolculuğuna kendini keşfe çıkan, içinin sonsuz okyanuslarında yüzmekten korkmayan insanoğlusun…
Çok harika çok güzel Gülnaz ellerine sağlık