Her mesleğin kendine göre etik değerleri vardır, bunların arasında gazeteciliğin de etik kuralları toplum adına çok büyük önem taşır. Çünkü bazı hassasiyetler göz ardı edilerek bireyin özel hayatına alenen saldırı olabiliyor. Topluma karşı sorumluluk bilinci ile hareket etmesi gereken medyanın etik değerler çerçevesinde işlevini yerine getirmesi gereklidir. Gazeteciler; neyin anlamlı, neyin önemli, neyin değersiz, kısacası neyin haber değeri olduğu konusunda seçim yaparken kendi etik değerlerini baz alır. Seçtikleri haberler konusunda ve etiğinde kendi değer yargılarına başvurmaktadır. Bir gazetecinin haberi asparagas bir biçimde yayınlanmaması için belli başlı değerlere sahip olmalıdır. Her ne kadar etik kavramını tekçil bir yaklaşımla ortaya koymak ve açıklamak olanaklı olmasa da; etik yaklaşım tarzını benimsemek ve hayata geçirmek konusunda izlenecek yolun aynılığı konusunda söz söylemek mümkündür. Bazı konulara açıklık getirmeden önce etik kavramının ne demek olduğuna bir bakalım. Etik sözcüğü, köken olarak Yunanca “karakter” anlamına gelir. Ayrıyeten alışkanlık, gelenek, görenek anlamına da gelir. Etik, insanların bireysel ve toplumsal ilişkilerinin temelini oluşturan kuralları ahlaki yönden araştıran, tutum ve davranışları belirleyen veya sınırlayan var olan ilkeleri araştıran, ahlaki felsefe olarak da tanımlanabilir. Etik kavramı karakter olarak da tanımlanabiliyor. Karakter olarak bilinmesinin sebebi ise kişinin yaptığı ve yapacağı tutum ve davranışlarını sorgulayarak eyleme dönüştürmesinden kaynaklanıyor. Değer ölçülerini sorgulamadan, uygulamadan, aksine üzerinde düşünerek, iyiyi gerçekleştirmek için onları alışkanlığa dönüştüren kişidir. Erdemli olmanın temel tavrı olarak da pekiştirilebilir. Dolayısıyla etik; kabul görmüş davranış, düşünce ve ahlaki prensiplerden bireyin karakterine kadar uzanan geniş bir bütünlükte değerlendirilebilir. Gazetecilik ve etik konusuna biraz değinelim. Gazeteciler insanlar için çalışan meslek üyeleridir. Toplumsal sorumluluk anlayışı ve bilinci ile mesleğini icra eden gazetecinin, her koşulda ve durumda birincil hedefi etik değerlere uygun davranarak topluma faydalı olmasıdır. Çünkü gazeteciler kamuoyuna en yakın meslek grubu olarak görülmektedir.
Peki, nedir bu etik değerler? Özele inecek olursak gazeteciliğin etik değerlerini ele alalım. Mesleğin etik değerlerini ele almadan önce kendi etik değerlerimizi göz önünde bulundurarak hareket etmeliyiz. Bunun yanında, özel yaşamın gizliliği, kişisel bilgilerin güvenliği, kişiye ait olan bir dosyanın veya bir verinin korunması, toplumsal konuların hassasiyetini göz ardı edilmemesi, nefret söylemi, üslubun özensiz kullanılması, içeriğin asıl kaynağının gösterilmemesi, doğruluğu teyit edilmeden yayılması, kişinin yoğun reklama maruz bırakılması, içeriklerin yanıltıcı bir biçimde etiketlenmesi, söylemsel saldırı, görüntülerin ve seslerin kolaylıkla değiştirilmesi ya da bunlar üzerinde oynama yapılması (photoshop yapılmış görüntüler gibi), gittikçe artan mahremiyete saldırı yapılması, kişisel sorunları genelleştirmek, bireyin yeni medya ortamında tüketici olarak konumlandırılması, haberin çarpıtılması, gerçek dışı haber, bilgi eksikliği ve yayılması, kaynakların güvenilir olmayışı ve bunun kontrolünü yapmanın zor oluşu, gazeteciliği etik sorunların bazı kısımlarıdır. Bunun yanında bu etik değerlendirmelerini yaparken gazetecinin ve gazete kuruluşlarının belli başlı bazı ahlaki ve etik değerlere sahip olması gereklidir. Etik değerlerin ana unsuru doğru ve tarafsız olabilmek, insana, gerçeğe ve kişinin şahsiyetine saygı duyarak vicdan olgusunu köreltmemesidir. Buna benzer toplumsal sorunlarında da ortaya çıkabilecek yozlaşma, ihlal edilen etik kurallar gazeteciyi ve gazeteciliği de etkileyebilmektedir. Fakat buradaki temel nokta şudur ki; toplum bilincinin eksikliği etik değerleri gittikçe eksiltiyor ve bunun yanı sıra medyaya yansıması da kaçınılmaz oluyor. Bu sebepten ötürü yalnızca gazetecilik alanında değil, tüm medya alanında etik kurallarının çok ciddi bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Bu ciddiyet toplum ahlakını olumlu yönde etkiler ve uymak zorunda olduğu davranış biçimleri ve kurallarına göre davranışlarını sergiler. Sonuç olarak etik değerlere bağlı kalmak hiç kuşkusuz zordur çünkü birçok yanlışın olduğu yerde doğru olanı bulmak daha zordur. Olması gereken o zorluğu ele alıp bunu pratiğe dökebilmek, yanlış olan normun farkında olmaktır. Bu eylemlerden ötürü bir sürü medya çalışanı ve kişiler eleştiriye maruz kalmaktadır. Bu eleştiriyi benimseyip etik değerlerimize sahip çıkıp hayatımıza ona göre yön verebiliriz.