Mekânın Yeni Sahibi Rap | Panik 8.Sayı

Kim derdi ki gün gelecek hayal olan gerçeğe dönüşecek.

Tahmin bile edilemezdi bir gün kitle iletişim araçlarında, arabalarda, sokaklarda, her yerde olacak.

Oysa hep ‘ha bugün ha yarın unutulur gider’ denmişti. Unutulmak bir yana bu söylemlere inat daha da güçlenip ömrüne ömür kattı.

Ve sahne artık RAP müziğin…

Tüm enerjisi, asiliği ve haykırışı ile RAP gençlerin dilinde, gönlünde, ruhunda…

Uzun yıllar yardımcı oyuncu ya da figüran olarak müzik endüstrisinde yer edinmeye çalışan RAP artık başrolde. Üstelik ‘pop müzik bitti’ söylemlerine sebep olacak kadar gündemde. Sadece ülkemizde de değil bu benzer melodiler dünyanın her yerinde.

Peki ama nerden çıktı bu RAP ve ne oldu da bir anda yükselişe geçti?

1970’li yıllarda New York’un siyahi gettolarında doğdu RAP. Ama ne doğma! Afrika kökenli Amerikan gençlerinin bir varoluş mücadelesiydi özünde. Dönemin sosyoekonomik ve politik şartlarından dolayı dışlanan, ırkçılığa maruz kalan siyahilerin sesini duyurma yöntemi olmuştu RAP müzik ve âdeta acının isyanıydı. Ezilmişliğin, bir yere ait olamamanın verdiği psikoloji bol argolu, küfürlü ve agresif sözleri de beraberinde getiriyordu. Hem de en âlâsından…

İSYANKÂR RUHUN İSYANKÂR MÜZİĞİ

Tabii bu akım Amerika’dan Avrupa’ya sıçrayacak, kıta genelindeki göçmenleri de etkileyecekti. İngiltere’de Hintler, Fransa’da Araplar, Almanya’da Türkler ezilenlerin, sınıf ayrımcılığına maruz kalanların sesi olan bu müziği benimseyecekti. Şüphesiz RAP’in bugünlere gelmesi de kolay olmadı. Tıpkı temsil ettiği kitle gibi zaman zaman dışlandı, ikinci sınıf muamele gördü ama öyle ya da böyle kendini kabul ettirdi.

Görünürde bir kesimin haykırışı olan RAP aslında tüm toplumu ilgilendiren sorunlara sanatın gücüyle çanak tutuyordu.

İsyankâr ruhu fazlasıyla dışa vuran RAP sadece sosyal meseleler, eşitsizlik, adaletsizlik gibi temaları değil çıkış mantalitesine biraz uzak olsa da para, kadın, hayatın güzellikleri gibi konuları da söylemlerinde ihtiva ediyordu.

‘Rhytmic African/American Poetry’in kısaltılışı olan RAP esasında Hip Hop alt kültürünün bir müziği. Tıpkı popüler kültürün bir ögesi olan pop müzik gibi…

Bol giysiler, grafitili duvarlar, breakdance denilen sokak dansı ve DJ’lik Hip Hop kültürünün olmazsa olmazları. Bir kesimin yaşam tarzı ve müziği olan bu kültür zamanla kitleleri etkileyecek ve geniş bir coğrafyaya yayılacaktı.

RAP’İN BABASI DJ KOOL HERC

İşin ilginç tarafı ise RAP müziğin kökeninin Amerika’ya dayanmasına rağmen bilinen ilk RAP şarkısının İtalya’dan çıkması. İtalyan şarkıcı Adriano Celentano’nun seslendirdiği ‘Prisencolinensinainciusol’ adlı şarkı halefi olacak birçok şarkıya ilham kaynağı oldu. Ama tüm otoriteler RAP müziğin babası olarak DJ Kool Herc’i göstermekte. Herc’in 1970’lerin başında Güney Bronx’ta bir apartmanda düzenlediği partiler Hip Hop kültürünün ve RAP müziğin doğup geliştirilmesinde önemli bir etken oldu.

Herc’ten sonra Tupac,Jay-Z,Eminem,Nas,Snoop Dogg,50-Centgibi isimler bayrağı devralacak ve RAP’in sevilip dünya geneline yayılmasında önemli katkıları olacaktı.

ANADOLU’YA GELİŞİ ‘ALAMANCI’LARLA OLDU

Amerika’da yaşayan Afrika kökenli insanlardan çıkan bu müzik Anadolu topraklarına da ulaşacak ve Almanya’da benzer kaderi paylaşan gurbetçilerimizin sesini bizlere ve bulundukları ülkenin üst sınıfına duyuracaktı. Takvimler 1991’i gösterdiğinde Türkçe sözlü ilk RAP şarkı Almanya’daki gurbetçilerden yükselecekti. King Size Terrorgrubunun söylediği ‘Bir Yabancının Hayatı’ şarkısı o dönem ülkemizde pek ses getirmese de kıvılcımı başlatmıştı bir kere. Birkaç yıl sonra bu alanda esas çıkışı yine Almanya’da kurulan Cartel grubu yapacaktı. Grubun aynı isimdeki şarkısı hem ülkemizde hem de Almanya’da büyük yankı uyandıracaktı.

Üstelik RAP söylem itibarıyla da alışılmışın dışındaydı. ‘Konuşarak şarkı söyleme’ tarzı nağmeli üslubun çok uzağındaydı. Ama her şeye rağmen bu farklı tarz ve söylem dinleyicide karşılık bulacaktı. Öyle ki Cartel’in bu Türkçe RAP albümü sadece Türkiye’de yarım milyondan fazla sattı. Klasik Türk Müziği’nin dört dizeli sade şarkılarından RAP müziğin elli dizeli karmaşık şarkılarına uzanan süreçte bu büyük bir başarıydı.

YENİ RAPPERLAR DOĞUYOR

Cartel’in hemen ardından 1996 yılında Bursa’da Barikat isimli rap müzik grubu kuruldu. Onu Kuvvetmira takip etti. Üyeleri arasında  kimler yoktu ki: Sagopa Kajmer(Silahsız Kuvvet) , Ceza, Dr. Fuchs, Kolera, Şahsi bunlardan sadece birkaçı.

Ne yazık ki sonradan Kuvvetmira grubu da diğer grupların kaderini paylaştı ve nihayetinde dağıldı. Yoluna solo devam eden isimler RAP’i halka tanıtıp sevdirmeye ve gündemde tutmaya çalışıyordu. Bilhassa Ceza ve Sagopa Kajmer’in bu konudaki çabalarını ayrı tutmak lazım. Geçen yirmi yılı aşkın sürede bu iki ismin hâlâ sevilerek dinleniyor olması o dönemki gayretlerinin sonucu.

Ceza ve Sagopa’nın yanı sıra Fuat Ergin, Killa Hakan,Ayben, Kolera, Norm Ender, Sansar Salvogibi birçok isim RAP müziğe yön verecek, ilerlemesini sağlayacaktı. Ama alışkanlıkları yenmek, yeni bir şeyi kabul ettirip sevdirmek kolay değildi. RAP de bundan nasibini almıştı. Tüm çabalara rağmen bu isyankâr müzik, popun yanına bile yaklaşamıyor zaman zaman gündem yaratsa da saman alevi gibi parlayıp sönüyordu.

Ta ki son birkaç yıla kadar…

RAP’İN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

Yıllarca müzik endüstrisine hâkim olan pop müzik artık kendini tekrar eden ve çoğunlukla aşk üzerine söylemleri olan kısır bir döngü içerisine girmişti. Ardı ardına yapılan cover şarkılarla pop ayakta durmaya çalışıyordu.

Ama çağ değişmiş, beklentiler farklılaşmıştı…

Daha özgür, daha eleştirel, daha asi ve daha ‘rahat’ bir söyleme ihtiyaç vardı. RAP ise tüm bu ihtiyaçlara cevap veriyordu.

Güçlü müzikal altyapı, kaliteli sözler, yüksek prodüksiyonlu klipler ile RAP müzik zirveye giden yolda emin adımlarla ilerliyordu. Dizi jeneriklerinde boy göstermesi de cabası. ‘7Yüz’,’Çukur’, ‘Ufak Tefek Cinayetler’, ‘Sıfır Bir’ gibi dizilerle başlayan yeni RAP furyası tekdüzelikten sıkılan kitleye bir alternatif oluşturuyordu. Bu dirsek teması farklı kesimlere ulaşmak isteyen iki tarafın da işine geliyordu.

Sıradanlığa esir olmak istemeyen popçular bile bu isyankâr müziği şarkı aralarına serpiştiriyorlardı. Hatta albümlerinde rapçiler ile düet yapanlar bile vardı. Tabii bunun altında var olan hayranlarını kaybetmeme ve rapsever kitleyi de kazanma duygusu yatıyordu.

Gazapizm, Ezhel, Ben Fero, Reynmen, Burak King, Eypio, Murdagibi yakın zamanın yeni rapperleri sosyal medyanın gücünü de sonuna kadar kullanıp pastadaki paylarını arttırıyorlardı.

İşte tüm bunlar RAP müziğin sürekli gündemde kalıp, ‘number one’ olmasına zemin hazırladı. Ne zamana kadar böyle devam eder bilemeyiz. Ama elbet bir gün insanoğlu bu müzik türünden de sıkılacak, yeni arayışlara girecek. O zamana kadar da RAP zirvede olmanın tadını sonuna kadar çıkartacak…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz