1-İsmail Ağabey kimdir?
Bir garip âdemdir. 1976 yılında Ankara’da doğmuş, İstanbul’da iki üniversite okuyup ikisini de bitirmemiş, aşık olup şiir yazmış, şiiri sevmiş, arkadaşlarını sevmiş, kavgayı sevmiş bir âdemdir. Ne diyordu Kaygusuz Abdal: Bu Âdem dedikleri / el ayakla baş değil / âdem manaya derler / suret ile kaş değil
2-İnsanoğlu neden göç eder, göç nereye ve kime doğrudur?
Bizde hem göç vardır hem de hicret. İkisi de ayrı duygulardır malum. Göç “hayatta kalmak” içindir, hicret ise “yeni bir hayat kurmak” için. Dolayısıyla göç, en nihayet hayatta kalmayadır. Sana bir hayat sunanadır. Hayatta kalmana müsaade edene doğrudur. Fakat bu malum göç meselesinin ilk anlamıdır. Bir de malum “göçtü” deriz ölene. Bu fani, işe yaramaz, hayırsız dünyadan; fani olmayan asıl dünyaya doğru “göçtü” anlamında. Böylece denebilir ki asıl göç göçtüğümüzde başlayandır.
3-Türkiye yıllardan beri Arnavut, Boşnak, Pomak, Roman, Gürcü, Çerkes gibi birçok etnisiteye yurt olmuş bir coğrafya. Biz doksanlı kuşağın çok hatırlayamadığı ama o dönemlere tanıklık etmişler olarak sizlere sormak istiyoruz. Bugün Suriye’den gelen muhacir kardeşlerimize verilen tepkinin aynısı o tarihlerde Arnavut’a, Gürcü’ye, Çerkes’e, Boşnak’a verildi mi? Suriyelilere verilen bu şiddetli tepkinin asıl sebebi nedir?
Kalabalık ve bir anda geldi çünkü Suriyeli kardeşlerimiz. Üstelik onların Türkiye’ye gelişini vicdansızca “iç politikaya alet etmek isteyen” bazı yapılar açık düşmanlık üretmekten, faşistlik yapmaktan geri durmadılar. Olan biten her kötülüğü Suriyeli kardeşlerimize ihale etmenin derdine düştüler. Dedik ya vicdansızlık diye. Tam bu işte… Bak mesela 15 Temmuz gecesi para çekmek için ATM’ye koşan, evinin perdelerini sıkı sıkıya kapatan adam bunu silahtan korktuğu için yaptı değil mi? Ama aynı adam Suriyeli kardeşimize diyor ki “gidip ülkesini savunsun.” Vicdansızlık dediğim budur işte.
4-Yazılı ve görsel medyada sürekli olarak bir mülteci avı var, özellikle Suriyeliler hakkında hep bir nefret söylemi gerçekleşiyor. Acaba bu nefret söyleminin kaynağı toplumsal bir dışavurum mu yoksa medya erkinin bir söylem dili mi?
Medya sorumsuz. Bir eve bir Türk ya da bir Arnavut ya da ne bileyim bir Gürcü hırsız girse “Türk hırsız eve girdi” der misiniz? Ama eve bir Suriyeli hırsız girdiğinde alın size parlatılacak, günlerce üzerinde tepinilecek bir malzeme. Şunu ısrarla anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. 4 milyonu aşkın bir mülteci topluluğunun içinde hırlısı da olur hırsızı da, arlısı da olur arsızı da. Her 4 milyonluk insan topluluğunda belirli oranda suçlu, belirli oranda bilmem ne olur yani. Fakat medyamız bu konuda öyle sorumsuz davranıyor ki, günün sonunda bütün Suriyelilerin kriminal, suça meyyal insanlar olduğunu düşünmemizi istiyorlar sanırım.
6-Çocukluğunuz ve gençliğiniz Ankara’da geçti ama İstanbul’da yaşayan bir şairsiniz, küçük bir göç diyebilir miyiz bu gidişe. Yeniden sorsalar size Ankara mı İstanbul mu diye ne derdiniz?
Benimkisi aslında hicretti. Yeni bir hayat kurmak kastıyla geldim ben İstanbul’a. Okumak, yazmak, yazar olmak için. Bir şehre değil, hedefime doğru göç ettim anlayacağınız. Ve sorunuzun ikinci kısmı… Cevaplaması hiç zor değil. Elbette İstanbul. Ama bu soruyu “Paris mi İstanbul mu, Kahire mi İstanbul mu, Londra mı İstanbul mu?” diye sorsaydınız da cevap değişmeyecekti. Dünyada İstanbul isimli bir şehir olduğu sürece cevap İstanbul! Ankara benim vatanım. Ben Ankara’yı dışarıdan bakıp “memur şehri” olarak görmüyorum ki… Benim için Ankara, son drece kendine mahsus bir Anadolu şehri. Bu yanıyla sizin Ankara’nız ile Benim Ankara’m arasında çok ciddi faklar vardır bence.
7-Genç kimdir?
Her şeyi kafaya takıp hiçbir şeyi önemsemeyen, serserilik mesleğiyle meşgul, dünyayı değiştirme sektöründe faaliyet gösteren insan tekidir genç.
8-Gençlere tavsiyeniz nelerdir?
Hadi İsmet Özel’den olsun cevabım: “Tavsiyem, hiçbir tavsiyeye kulak asmamanızdır.” Ve evet, bu tavsiye de dahilFakat şu var. Asıl soru benim açımdan şudur: Asıl siz, yetişkinlere ne tavsiye edersiniz. Çünkü hayatı hissetme ve yaşama konusunda bizden çok daha iyi durumdasınız. Siz biz sevimsiz yetişkinlerden tavsiye istemeyin. Biz yetişkinler, siz sevimli gençlerden tavsiye alalım fakat. Şimdi söyle bakalım kanki. Bana tavsiyen nedir?